Kapitalist çağın en çetin çelişkileri içinde doğan entelijansiya, tarih boyunca burjuvazinin kollarına sığınmak ile proletaryanın davasına katılmak arasında ikiye bölünmüştür. Kafa emeğiyle, bilim ve sanatla, kültürü üretip yayan bu sınıf, ilk ortaya çıktığı andan beri bir mücadele alanıdır. Lenin'in vurguladığı gibi entelijansiya; hekimden öğretmene, avukattan mühendise, bütün eğitimli, düşünsel emek veren insanları kapsar. Ama tek tip değildir: bağlantıları, görünüşleri, çıkarları itibariyle kimi zaman burjuvaziye, kimi zaman da ücretli işçilerin kaderine yakındır.
Rönesans'la birlikte sekülerleşen, reform ve burjuva devrimlerinin ideolojik temellerini döşeyen yazarlar ve düşünürler, insanlık kültürüne devasa katkılar sundular. Üretici güçler geliştikçe kafa emekçilerine duyulan ihtiyaç büyüdü; entelijansiyanın sayısı arttı. Ancak kapitalizmin boyunduruğu altında bu yaratıcı kesim, giderek daha açık biçimde ücretli köleliğin zincirlerine vuruldu. Bugün avukatların, doktorların, mühendislerin, bilim insanlarının büyük çoğunluğu emeğini ücret karşılığı satar hâle gelmiş, yani proleterleşmiştir.
Bu proleterleşme süreci, entelijansiyayı burjuvazinin dar çıkarlarına değil, insanlığın özgürlük davasına yaklaştırmaktadır. Ücretli çalışmanın ve üretimin içindeki entelektüeller, giderek işçi sınıfının sendikal ve grev mücadelelerine katılmakta, demokratik ve sosyalist taleplerin ön saflarına geçmektedir. Kapitalizmin insanlık dışı hedeflerine karşı entelijansiya içinde büyüyen eleştirel ses, burjuva ideolojisinin kalelerini sarsmaktadır. En ileri unsurlar, kaderlerini işçi sınıfının ve devrimci hareketlerin mücadelesiyle birleştirmiştir.
Sovyetler Birliği bu tarihsel gerçeğin canlı kanıtıdır. İşçi ve köylü kökenli sosyalist entelijansiya, sanayileşmeden tarımın kolektifleştirilmesine, kültür devriminden Büyük Vatanseverlik Savaşı'na kadar her cephede sosyalizmin inşasına omuz vermiştir. Bilimsel ve teknik devrimde, komünizmin maddi ve entelektüel temelinin yaratılmasında, Marksist ideolojinin yayılmasında eşsiz bir rol oynamıştır. Parti, işçi sınıfı, köylülük ve entelijansiya; gönüllü bir birlik içinde, emeğin ve bilginin gücünü komünizmin zaferi için birleştirmiştir.
Bugün kapitalizmin krizleri derinleşirken, halkın entelektüellerine düşen görev açıktır: Bilimin ve sanatın, tekniğin ve düşüncenin tüm yaratıcı gücünü, sömürü düzenini yıkma ve sınıfsız toplumun kapılarını aralama mücadelesine seferber etmek. Kol ve kafa emeğinin ayrımı silinecek; özgür, eşit ve yaratıcı bir insanlık yükselirken entelijansiya bu yükselişin öncü neferi olacaktır.
İleri! Emekle birleşen aklın gücü, insanlığın zincirlerini kıracaktır!